Geçtiğimiz yıl seçim sonrası başlayan faiz artışları ve yapılan planlar sonrası beklenilen ilk enflasyon gerilemesi 3 Temmuz’da açıklandı.
Haziran ayına ait enflasyon beklentileri yıllık bazda %72,60 ve aylık bazda %2,22 seviyesinde iken açıklanan enflasyon yıllık %71,60 aylık ise %1,64 seviyesinde gerçekleşti. Böylece tam 1 yıl sonra düşük enflasyon yeniden karşımıza çıktı.
Geçtiğimiz yıl seçimlere dek enflasyon baskılanmış ardından ise hızlı fiyat artışları ile yaz dönemini geçirmiştik.
Bu sene ise eylül ayına dek baz etkisinde düşük enflasyonla devam eden bir yaz bekliyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sonbaharda yıllık enflasyonun yıllık bazda %40 seviyesine kadar düşüş beklediklerini açıkladı. Yatırımcılarsa önümüzdeki haftalarda kurda yükseliş beklentisini sürdürüyor. Merkez Bankasının yüksek oranlarda belirlediği faizleri sterilizasyon araçları ile piyasadan çekmesinin yeterli kalmadığı durumda elindeki rezervlerin bir kısmını yüksek kurdan bozabileceği ihtimali kulislerde konuşulmaya başladı.
Ticaret dengesinde mevsimsel etkilerle pozitif ivme kazanmamıza rağmen cari açık uzun vadede hala dengeyi yakalayabilmiş değil. Buda kur yükselişindeki beklentileri dinamik tutmak için ana sebeplerden biri.
İngiltere ve Euro Bölgesi PMI rakamları 50 seviyesi üzerinde büyümeyi işaret etti. Çin’de ise bileşik PMI 50,5; İmalat Dışı Satın Alma Müdürleri Endeksi (PMI) 50,5 ve İmalat Satın Alma Müdürleri Endeksi (PMI) 49,5 açıklandı. Çin’de Haziran verileri mayıs ayındaki güçlü göstergeleri yakalamakta zorlandı. Sadece imalat PMI mayıs ayına paralel diğer iki veride sınırlı geri çekilme ile üzerinde tutunma çabası gördük. Çin'in 2023 yılı toplam ihracatı 3,3 trilyon dolar, ithalatı 2,6 trilyon dolar, cari fazlası da 264 milyar dolara ulaştı.
Türkiye-Çin arasındaki ticaret dengesine baktığımızda rakamlar agresif Çin ticaretinin cari açığımızın %40‘nı oluşturuyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde Çin’e karşı başlatılan ticaret savaşları Joe Biden döneminde devam etti. Türkiye’de ise son aylarda ihracatçılar başta olmak üzere farklı sektör temsilcileri Çin ürünlerinin yeniden dünya pazarlarını ele geçirmeye başladığı, bunun ticarette yüksek faizler nedeniyle ciddi problemlere hatta iflaslara yol açtığını dile getiriyor. Bu nedenle yerel pazarların korunması adına Çin’den yapılan, hatta Çin’e yakın konumda bulunan ve Çin ürünlerini Dünya pazarına satan Vietnam gibi ülkelere de olmak üzere anti-damping uygulanması iki ülke arasındaki orantısızlığı dengeleyeceği gibi yerli üreticileri de koruyacak.
Euro Bölgesi enflasyon rakamları bu hafta beklentilere paralel açıklandı. Yıllık bazda %2,5 ; aylık bazda ise %0,2 seviyesinde gerçekleşti. ABD’ ye kıyasla enflasyon da hedeflenen %2 seviyesine daha yakın olan Euro Bölgesi olurken PMI verileri ise ABD’de büyümeyi yaklaşık 55 seviyeleri ile destekliyor. ABD işgücü rakamları ise tarihin en dengeli dönemini yaşıyor diyebiliriz.
Geçtiğimiz hafta Trump ve Biden münazarasında Biden sık sık işgücü rakamlarının ne kadar iyi olduğunu hatırlatmıştı. Trump ise göçmenlerin ekonomiye verdikleri zararları ve kendi döneminde göçmenlere karşı aldığı önlemlerin yanı sıra uyguladığı ekonomi politikalarının pandemiye rağmen ABD ekonomisini dinamik tuttuğunu iddia etti. 8 Temmuz haftasında veri akışı ABD tarafında yoğun görünüyor. ABD enflasyon rakamlarını ve FED Başkanı Powell’ın açıklamalarını yakından takip edeceğiz.
Yurtiçinde ise çarşamba günü açıklanacak Sanayi üretimi ve işsizlik oranı ardından Perşembe günü Merkez Bankası rezervleri gündemimizde olacak. Yurt içi borsa içinse bu hafta dalgalı seyir söz konusu oldu. Borsada vergi konusunun yeniden gündeme gelmesi ve göçmenlerle yaşanan hadiseler sonrası hızla düşen hisse senetleri, olayların yatışması ve enflasyonun beklentilerden bile daha düşük açıklanmasının ardından yeniden yükselerek 10.944 seviyesine dek yükseldi.